Free Porn
xbporn

https://www.bangspankxxx.com
Ana SayfaİbadetlerZekât: Nedir? Neden Emredilmiştir?

Zekât: Nedir? Neden Emredilmiştir?

Zekât, İslam’ın şartlarından birisidir. Serveti belli bir seviyenin üstünde olan her Müslüman’a zekât vermek farzdır (zorunludur).[1] Zekât, zenginin kazancından cüzi bir kısmını fakire vermesidir. İslam dinine göre zekâtın önemi; zekâtı veren, zekâtı alan ve zekât emrinin uygulandığı toplum açısından ayrı değerlendirilir.

Zekât; temizlik, artma, bereket anlamlarına gelmektedir. Zekât, nisap miktarı (zekâtla yükümlü olmak için esas alınan zenginlik ölçüsü) kadar mala sahip olan kimselerin Allah rızası için belli kişilere vermeleri gereken belli bir miktarı ifade eder.[2]

Zekât verecek olan kişi akıllı, hür, ergenlik çağına ermiş, dinen zengin ve Müslüman olmalıdır. Zekâta konu olacak mal veya servet ise sahibinin ve bakmakla yükümlü olduğu insanların ihtiyaçlarından ve borçlarından fazla olarak, nisap miktarı (zekâtla yükümlü olmak için esas alınan zenginlik ölçüsü kadar) veya daha fazla olmalıdır. Malın veya servetin üzerinden bir yıl geçmiş olmalıdır. Zekât verilecek kimseler ayet ile belirtilmiştir: “Sadakalar (zekât gelirleri) ancak şunlar içindir: Yoksullar, düşkünler, sadakaların toplanmasında görevli olanlar, kalpleri kazanılacak olanlar, azat edilecek köleler, borçlular, Allah yolunda (çalışanlar) ve yolda kalmışlar.[3]

En geniş uygulama pratiğinde, en az bir yıl içinde birikmiş olan servetin[4] kırkta biri kadar verilen zekât, parasal değer dışındaki varlıklar için de ayrı ayrı belirlenmiş ölçülerle uygulanır. Kişinin, koyun ve keçileri kırktan fazla ise her yüzde bir koyun veya keçi[5]; deve sayısı beşten yirmi beşe varıncaya kadar her beş için bir koyun[6]; altın ve gümüşü ise nisap miktarında olup da üzerinden bir sene geçince %2,5 oranında zekât verilmesi gerekir.[7]

İslam dini, zekât verebilmeyi bir üstünlük olarak görmüş[8], zekât yetkinliğine sahip olabilmeleri için Müslümanları çalışıp kazanmaya teşvik etmiştir.[9]

Zekât emrinin; zekât veren, alan ve toplum açısından pek çok önemi vardır. Zekât veren kişi, Allah’ın emrini yerine getirerek ona kulluğunu göstermekte, aynı zamanda servetinin ve varlıklarının esas sahibinin Allah olduğuna dair inancını tazelemektedir. Zekât alan kimse, ekonomik olarak destek almakta, maddi sıkıntıları karşısında dayanışma görmektedir. Dolayısıyla zengine karşı kin veya kıskançlık hissetmekten ziyade şükran hissi taşımış olur. Zekât emrine uyan toplumlarda fakir ve zengin arasındaki uçurum kapanmış ve aradaki iletişimi tesis edecek bir köprü inşa edilmiş olur. Hz. Muhammed zekâtın toplumsal açıdan önemini şöyle ifade etmiştir: “Zekât bir köprüdür ki, Müslüman, kardeşi olan Müslümana muavenet (yardım) için ondan geçer.”[10]


[1] Bakara, 110.
[2] Subkî, el-Menhel, Beyrut, 1394, XI,113.
[3] Tevbe, 60.
[4] Temel giderleri harici kalan gelirleri ile birikmiş olan para
[5] Tirmizî, Zekât, 4.
[6] Tirmizî, Zekât, 4; Ebû Dâvud, Zekât, 5.
[7] Buhârî, Menâkıbu’l-Ensar, 27.
[8] “Veren el alan elden hayırlıdır. Yardım etmeye, geçimini üstlendiğin kimselerden başla! Sadakanın hayırlısı, ihtiyaç fazlası maldan verilendir. Kim insanlardan bir şey istemezse, Allah onu kimseye muhtaç etmez. Kim de tokgözlü olursa, Allah onu zengin kılar.” (Buhârî, Zekât 18, Nefekât 2; Müslim, Zekât 94-97, 106, 124.)
[9] Mü’minûn, 4.
[10] el-Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, I, 517.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz